Gaziantep İl Müftülüğü tarafından Suriyeli kadınlara yönelik düzenlenen panelde konuşan Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez'in eşi Hatice Kübra Görmez, "Şimdi ülkemize gelen muhacir kardeşlerimize ensar olabilme zamanıdır." dedi.

Gaziantep İl Müftülüğü tarafından Suriyeli kadınlara yönelik "Şimdi Ensar Olma Zamanı ve İnsan Hakları Bağlamında Mültecilik" konulu panel düzenlendi.

Şahinbey Belediyesi Konferans Salonu'nda düzenlenen etkinliğe Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez'in eşi Hatice Kübra Görmez, Gaziantep İl Müftüsü Ahmet Çelik, Gaziantep İl Müftü Yardımcısı Esma Erten, Şanlıurfa İl Müftü Yardımcısı Şadiye Yılmaz, İlçe Müftüleri ve çoğunluğu Suriyeli kadınlar olmak üzere davetliler katıldı.

Kuran-ı-Kerim tilavetiyle başlayan programın açılış konuşmasını İl Müftüsü Ahmet Çelik yaptı. İslâm tarihinde Muhacirler ile Ensâr arasında gerçekleştirilen kardeşlikten örnekler veren İl Müftümüz Ahmet Çelik "Empati yapmak için buradayız. Empati olmadan sempati olmaz. Hepimiz bulunduğumuz yerde bütün yaşamımız boyunca bir sevgi atmosferi sevgi alanı oluşturmayı arzu ederiz. Halbuki sempatinin olması için empatinin olması lazım, hepimiz kardeşiz, komşuyuz, misafiriz, aynı bölgeyi paylaşıyoruz hepimizin derdi birimizin derdidir." dedi.

Daha sonra konuşmasını yapmak üzere kürsüye yelen Hatice Kübra Görmez ise, "Sevgili Peygamberimiz (sav) bir gün gözleri uzaklara dalarak şöyle der:; özlüyorum, özlüyorum derler ki ya Resulallah, neyi özlüyorsunuz bir kadının tek başına Hadramevt'ten kalkıp tek başına Kabeye gidip hac ibadetini yapıp tekrar ülkesine bölgesine döneceği günleri özlüyorum der. Sevgili Peygamberimizin bize açtığı ufuk budur. Ama biz bugün öyle bir dünyada yaşıyoruz ki değil Hadramevt'ten; okulundan evine dönmekte olan özgecanlar korkunç cinayetlere kurban oluyorlar." dedi.

Görmez konuşmasının devamında; "Eğitim ev araba kısaca bizim şu anda sahip olduğumuz her şeyi geride bırakarak sadece can ve namuslarını korumak için, ülkemize gelen muhacir kardeşlerimize ensar olabilme zamanıdır. Bugün acı bir şekilde şahit olduğumuz 13-14 yaşlarında eğitimlerini, kitap ve defterlerini, genç kızlık hayallerini Halep'te bırakarak Gaziantep'te sığındıkları bir barakada, bir dilim ekmek bir kase sıcak çorba için bu çorbayı bulamamanın çaresizliği karşısında evlenmek zorunda kalan küçük yaştaki gelinlerin sessiz çığlıklarını duyma zamanı, Şimdi, bir düğün, bir kına, bir çeyiz bohçası, hatta bir gelinlik tüten bir ocak dahi hayal edemeden, Hatay'daki mülteci kampında bir çadıra gelin gitmek zorunda kalan Zehra'ların umudu olma zamanı, yaşanan savaşta evlatlarını şehit vererek yürekleri dağlayan yakınlarından haber alabilmek için, gönülleri kulakları sıladan gelecek haberlere kilitlenen gözü yaşlı annelerin umutları tükenmiş, babaların yanında olma zamanı, bu gün, savaşta kaybettiği eşinin hatırası yavrusunu dünyaya getirebilmek için kampta doğum sancıları çeken Betül'ün elini tutabilme hiç değilse ciğerparesini kundaklara sarabilme günüdür'' ifadelerini kullandı.

Bu gün Ortadoğu'da kadınların evlerinden, barklarından ve vatanlarından uzakta yaşadıklarını vurgulayan Görmez, "Bu gün Resulullah'ın, Allah (cc) emaneti olarak bıraktığı kadınlar yıllardır Filistin'de, Suriye'de, Afganistan'da ve dünyanın farklı coğrafyalarında muhacir hayatı yaşamaktadır. Yine o kadınlar evlerinden, barklarından ve vatanlarından uzakta yaşamaktalar. Eşlerini, evlatlarını ve babalarını kaybetmenin acısını yaşamaktadırlar. Ama çocukları için eşleri için hayata tutunmak zorundalar. Gözü yaşlı Muhacir hanımlar Peygamberimizin maalesef bu özleminin çok uzağındalar." şeklinde konuştu.

"Bizim görevimiz Allah (cc) halifesi olarak yeryüzünü ve gönülleri imar etmektir" İnsanın öncelikle kendisini tanımasını gerektiğini belirten Görmez, "Tüm varlığı yoktan yaratan Allah (cc) burada bin bir çeşit varlığı da yaratmıştır. Bu varlıklar içerisinde insanı yaratmıştır. O insanlar içerisinde de Müslümanları yaratmıştır. Bizlere Müslümanlar içerisinde yaşamayı, kendisine kul olmayı nasip ederek Peygamberine ümmet kılmıştır. Bundan daha güzel bir mükafat var mıdır? Elbette bununla beraber sorumluluklarımız var. Bizim görevimiz tabiatı tahrip etmek değil. öncelikle bizim görevimiz Allah (cc) halifesi olarak yeryüzünü imar etmek ve gönülleri imar etmektir." ifadelerini kullandı.

"Yılın 364 günü ezilmekte olan kadınlar sadece bu günde hatırlanmaktadırlar"

"Gazze'de ve Afganistan'da kadınlar her gün gözyaşı dökerken hangi kadınlar gününü kutluyoruz" diye soran Görmez, "Tüm dünyada 8 Mart dünya kadınlar günü olarak çeşitli etkinliklerle bizim inancımızın tasvip etmediği bir şekilde kutlanmaktadır. Yılın 364 günü ezilmekte olan kadınlar sadece bu günde hatırlanmaktadırlar. Bu gün kızlarımız okullarına emniyette gidemez iken, yıllardır Filistin'de, Gazze'de ve Afganistan'da kadınlar her gün gözyaşı dökerken hangi kadınlar gününü kutluyoruz. Şu anda sahip olduğu her şeyi geride bırakarak sadece can ve namuslarını korumak için ülkemize gelen muhacir kardeşlerimize ensar olabilme zamanıdır."diye konuştu.

Yapılan konuşmaların ardından Suriyeli kız ve erkek çocuklarından oluşan grup şiir ve ilahiler seslendirdi.

İlahi ve şiirlerin ardından program, moderatörlüğünü Gaziantep İl Müftü Yardımcısı Esma Erten'in yaptığı panel ile devam etti. (İbrahim Koçyiğit - İLKHA)